Kula’nın siyah topraklarından gelen ve antik dönemde en güzel şarapların yapıldığı bereketli bağlarla dolu olan bu bölgenin efsaneleşmiş şaraplarını tekrar hayata döndürüyoruz.
Kula’da karasal iklim hakim olup yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve karlı geçmektedir, Volkanik karakterli, killi, tınlı, organik madde ve besin elementleri açısından zengin olan Kula bağlarımız Burgaz Lav Platosunda olup, deniz seviyesinden 650 metre yüksekliktedir, Teruar olarak İtalya Etna Yanardağı bölgesi ile benzerlik göstermektedir.
Kula bağlarımızın dikim çalışmaları devam etmekte olup, tamamen yerli ve alışılagelmişin dışında yepyeni tatlara sahip olan üzümler yetiştirilecektir.
Kula - Katakekaumene
Antik dönemin büyük coğrafyacısı Strabon (İÖ 63-İS 24 ) ansiklopedik şaheseri olan “Coğrafya “isimli kitabında Kula’yı kömür karası bazalt taşlarından dolayı “Katakekaumene” yani “Yanık Ülke” olarak adlandırmıştır. Strabon iki bin yıl önce yazdığı “Coğrafya” isimli kitabında : “Bu sahayı geçtikten sonra Katakekaumene diyarına varılır.
Bu memlekette en kaliteli şaraplardan hiç bir eksiği olmayan “Katakekaumenit” şarapların üretildiği asmalardan başka tek bir ağaç bile yoktur,” der ve bu bağlardan elde edilen şarapların o günün Falarnea ve de Aminea gibi tanınmış İtalyan şaraplarından hiç de aşağı kalitede olmadığını söyler.
Aynı kitabın 153.sayfasında ise “Katakekaumene’’ ülkesi hem zevk vermek hem de tıbbi amaç için kullanılan çok iyi cins şarap elde ederler ” olarak bahseder.
Plinius ise İtalyan yarımadasındaki şarapların dışındaki yabancı şaraplar arasında Katakekaumenites’ i anmaya değer olarak sayar.
Örneğin Vitrivius (MÖ 80-70,MS 15 ) meyvelerin değişik tatlarının yetiştikleri toprakların yapısına bağlı olduğu varsayımını ileri sürerken örnek olarak Katakekaumene şarabını da belirtir.